Ekonomide gidişatı anlamak, yatırım kararlarını sağlıklı bir şekilde verebilmek için okumak-takip etmek gerek (izlemek demedim). Bu
okumalar mecburen ülke ve dünya ekonomisini, sektör analizlerini, varlık
değerleme tahminlerini, bolca araştırma raporunu kapsayacak. Ancak yeterli olmayacak.
Bir adım ötesinde sosyoloji, toplum ve birey psikolojisi okumaları da gerekecek çünkü
genelde ekonomiyi, özelde yatırım kararlarını sadece rakamlar üzerinden
makro-mikro verilerle anlamak mümkün olmayacak, insan etkisi piyasalarda payı göz ardı edilemeyeceği için bu bölüm özel ilgi gerektirecek.
Uluslararası ilişkilerin piyasaları geçmişte nasıl etkilediği, gelecekte nasıl etkileyeceği de incelenmesi, takip edilmesi gereken asli başlıklardan biri olacak. Özetle piyasaları takip eden yatırımcılar çok okumak zorundalar
Uluslararası ilişkilerin piyasaları geçmişte nasıl etkilediği, gelecekte nasıl etkileyeceği de incelenmesi, takip edilmesi gereken asli başlıklardan biri olacak. Özetle piyasaları takip eden yatırımcılar çok okumak zorundalar
Ekonomi okumak eğlencelidir ama Hercule Poirot ya da
Sherlock Holmes okumak bana göre çok daha eğlencelidir. Bir yatırım kararı
almak ince detayları görüp, ortaya bir resim koymak ve bu resmin yatırımcıyı ve
çevresini nasıl etkileyeceğini öngörmek, görünmeyeni görme çabası içinde farklı
akıl yürütmelerle kalabalığın içinden sıyrılmaksa, Hercule Poirot’nun veya
Sherlock Holmes’ün katili bulma yöntemi yatırımcılara ilham verebilir. İnsan
ruhunu çözmede Dostoyevski veya Tolstoy da önerilir.
Nasıl analitik düşünülür? Karşımıza çıkan bir olay nasıl
incelenir? Fırsatı nasıl görür kendinizi nasıl korursunuz? Felaket anında nasıl hayatta kalırsınız?
Bir aldatmacayı nasıl hissedersiniz? Nasıl keskin zekalı olunur… gibi sorulara
cevap arayalım.
Nasıl analitik düşünülür? (Sherlock Holmes bir cinayeti nasıl çözüyor ya da yatırımcı piyasaya bakarken neye dikkat etmeli?)
Nasıl analitik düşünülür? (Sherlock Holmes bir cinayeti nasıl çözüyor ya da yatırımcı piyasaya bakarken neye dikkat etmeli?)
Size görüneni ya da gösterileni değil görünmeyeni düşünün ve şu soruyu sorun:
NEDEN?
NEDEN?
Katilin
uşak olduğu aşikarsa, uşak neden evin hanımını öldürsün? Doların değer
kazanması ABD ekonomisini zorlayacak deniyorsa Fed neden faiz artırsın? Neden
sorusunun cevabını düşünürken ön yargıların aklınızı
gölgelemesine izin vermeyin. Her türlü olasılığa açık olun. Katil gerçekten
uşak olabilir veya değerli dolar ABD için gerçekten ilk tercih değildir, bunu tarafsız bakışla
gözden geçirin. Elde ettiğiniz bulgularla ikna olun, zaten ikna olduğunuz için
önünüze gelen veriyi eğip bükmeyin.
Neden uşak evin hanımını öldürsün veya Fed neden faiz artırsın sorusuna tek cevap buluyorsanız muhtemelen yanılıyorsunuz. Bu noktada yapılacak şey, ihtimalleri sıralarken en düşük olasılığı elemek. Uşak
evin hanımını öldürdü çünkü ona karşılıksız aşk besliyordu, Fed faiz artırmalı
çünkü istihdam piyasası güçlü…Eleyin
Tahmin dürtünüzü bastırın. Tahmin dogmatizmden gelir, bir
şey yanlıştır ama o şeyin doğru olduğuna dair kesin inanca sahip olunabilir.
Bu durumda başkasının yanlış dediği sizin açınızdan doğru olabilir. Tahmin
etmeyin, öngörmeyin, anlamaya çalışın. Meselenin doğruluğu veya yanlışlığı
tartışılırken esas kaçırılabilir. Katilin uşak olup olmaması veya Fed’in 2015 yılı
içinde faiz artırmamasının yanlış olacağı fikri gözlemciye bir şey kazandırmaz.
Çünkü yatırımcı piyasada haklı olmak yerine kazançlı çıkmayı tercih edecektir,
etmelidir.
Hesabınızdaki bakiye büyüsün, doğruluğu veya yanlışlığı sonra eş dostla tartışırsınız.
Ama kazanmak da bir yere kadar, bilginizi konuşturmayacaksanız ekonomi okumanın ne anlamı var değil mi?
Hesabınızdaki bakiye büyüsün, doğruluğu veya yanlışlığı sonra eş dostla tartışırsınız.
Ama kazanmak da bir yere kadar, bilginizi konuşturmayacaksanız ekonomi okumanın ne anlamı var değil mi?