6 Mayıs 2014 Salı

Draghi'yi helikopter mi sandın !!!

Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) perşembe günü gerçekleşecek toplantısında Draghi’nin “artık” eyleme geçeceğini bekleyenler var. Draghi sözlü yönlendirmeden, ya da daha sert bir ifadeyle lafla peynir gemisi yürütme çabasından vazgeçip harekete geçebilir. Harekete geçer de Euro Bölgesi’nin borsa endekslerindeki veya tahvil bono piyasasındaki coşkuyla üzeri örtülen sorunları çözülür mü ayrı bir konu, biz bugün Draghi piyasaya beklediğini verir mi onu tartışalım.

İlginçtir, kriz sonrası, bitti- geride kaldı derken, ekonomilerde büyüme problemi aşılamamışken, başta Fed olmak üzere gözler enflasyona çevrilmiş durumda. Fiyatların düzenli ve sürekli artmaması gelişmiş ülke ekonomilerini ve merkez bankalarını rahatsız ediyor. İşin tüketici tarafında düşük enflasyonun şikayet konusu olduğunu düşünmek zor. İşsizlik çok yüksek, büyüme yok, enflasyon yok…Tek neşe kaynağı Yunanistan’ın tekrar sahalara dönmesi, İspanya’nın Portekiz’in İtalya’nın çok düşük faizlerle borç para bulabilmesi.

Deflasyon tehlikesi, güçlü euro’nun deflasyona katkısı her ne kadar ECB’nin kur hedefi olmasa da bir noktadan sonra Draghi’yi de rahatsız etmiş olmalı ki kendisi de artık konuşmadan eyleme geçişe yakın olduğunu ifade etti. Büyüme hedefinden, enflasyon hedefinden uzakta kalmış Euro Bölgesi için ECB’nin yapabilecekleri sıralandı. Zaten piyasa şunu çok duydu “ koşulların gerektirdiği her türlü adımı atmaya hazır, her olasılığa açık bir ECB var”. Piyasada hemen atılabilecek adımlara dair senaryolar üretildi.

İlki ve en eskisi 0.25 olan politika faizinde indirim. Zaten sıfıra yakın politika faizinde 0.10 seviyesine veya sıfıra gerilemek hangi sorunu çözer? Piyasa politika faizinde indirimle tatmin olur mu ? Elbette parite çalkalanır, euro bir miktar değer kaybeder ama bu değer kaybı uzun sürmeyebilir.

İkincisi negatif reel faiz. Mevduat tutanın cezalandırılması hangi sıkıntıyı aşmada yardımcı olacak gerçekten merak ediyorum. İnsanları paralarını bankada tutuyorlar diye cezalandırıp onları tüketime yönlendirebileceğini düşünenlerin bu fikirlerini savunurken sağlam sosyolojik-psikolojik dayanaklara ihtiyaçları var. Yaratılan para sistem içinde, kredi sisteminde dönsün, reel sektöre katkı sağlasın deniyorsa bunun çözümü paranın cezalandırılması ile değil ekonominin geneline dair koşulları iyileştirme, tüketici güvenini arttırma, yatırımcı teşvik etme anlamında başka yerlerde aranmalı. Yani bu konu ECB’nin atacağı adımlarla değil, iktidarların atacağı ayağı yere basan, kısa vadeli olmayan kararlarla olabilir.

Üçüncüsü ve piyasaları en fazla köpürtebilecek başlık ise ECB’nin Fed benzeri varlık alım programı uygulaması. Draghi de helikopter Bernanke gibi para dağıtacak ve finansal sistem mutlu olacak. Spekülatif piyasalar bol euro ile şişecek ama ya reel ekonomi ne olacak? Fed bilançosunu 4 trilyon dolar büyüttü, SP500 Dow Jones endekslerinde rekor üstüne rekor kırdırıp balon tartışmalarından başka ne doğurdu? Parasal gevşeme krizin zirve noktasında alınabilecek ateşin sönmesi için gerekli bir karar olabilir, ateş bugün sönmüş olabilir ama işsizlik insanların iş bulma ümidi kalmadığı ve iş aramadığı için düşük, iş bulanlar geçici işlerde ve düşük ücretlerle çalışıyor. Ve yaratılan paranın eğer geri çekilecekse sistemde tekrar sorun yaratma tehlikesi var. Geri çekilmeyecekse o başka.

Şimdi ECB devlet tahvillerini ve özel sektör borçlanma kağıtlarını alsın deniyor. Alsın da, Almaya’nın tahvilini mi alsın Yunanistan’ın mı? 18 ayrı ülkenin özel sektöründen kamu kağıtlarından öyle bir sepet yapılmalı ki Alman vatandaşı sistem benim ödediğim vergi üzerinden sorunlu ülkeleri, o ülkelerin şirketlerini ayakta tutmaya çalışıyor dedirtmesin. Veya kriz öncesinde olduğu gibi Yunanlı politikacıyı gevşetmesin, Portekizli şirketi gereksiz risklerden uzak tutsun. İşin içinde teknik sorunların dışında çözülmesi gereken hukuki problemler de olacak.


Draghi, Bernanke değil. Fed benzeri bir hamleyi daha kötü günlere (Rusya-Ukrayna gerginliği) saklayıp, adım atacaksa politika faizini indirip mayıs ayını atlatabilir. Ayrıca hiçbir şey yapmayıp, Euro Bölgesi ekonomisinde sevindirici iyileşmelerden, muhtemel risklerden bahsedip hiçbir şey yapmazsa hiç şaşırmam.

1 yorum:

  1. Güzel yazmışsın kardeşim tebrik ederim.

    Orkun ASLAN

    YanıtlaSil