Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) perşembe günü gerçekleşecek
toplantısında Draghi’nin “artık” eyleme geçeceğini bekleyenler var. Draghi
sözlü yönlendirmeden, ya da daha sert bir ifadeyle lafla peynir gemisi yürütme
çabasından vazgeçip harekete geçebilir. Harekete geçer de Euro Bölgesi’nin
borsa endekslerindeki veya tahvil bono piyasasındaki coşkuyla üzeri örtülen
sorunları çözülür mü ayrı bir konu, biz bugün Draghi piyasaya beklediğini verir
mi onu tartışalım.
İlginçtir, kriz sonrası, bitti- geride kaldı derken,
ekonomilerde büyüme problemi aşılamamışken, başta Fed olmak üzere gözler
enflasyona çevrilmiş durumda. Fiyatların düzenli ve sürekli artmaması gelişmiş
ülke ekonomilerini ve merkez bankalarını rahatsız ediyor. İşin tüketici
tarafında düşük enflasyonun şikayet konusu olduğunu düşünmek zor. İşsizlik çok
yüksek, büyüme yok, enflasyon yok…Tek neşe kaynağı Yunanistan’ın tekrar
sahalara dönmesi, İspanya’nın
Portekiz’in İtalya’nın çok düşük faizlerle borç para bulabilmesi.
Deflasyon tehlikesi, güçlü euro’nun deflasyona katkısı her
ne kadar ECB’nin kur hedefi olmasa da bir noktadan sonra Draghi’yi de rahatsız
etmiş olmalı ki kendisi de artık konuşmadan eyleme geçişe yakın olduğunu ifade
etti. Büyüme hedefinden, enflasyon hedefinden uzakta kalmış Euro Bölgesi için
ECB’nin yapabilecekleri sıralandı. Zaten piyasa şunu çok duydu “ koşulların
gerektirdiği her türlü adımı atmaya hazır, her olasılığa açık bir ECB var”.
Piyasada hemen atılabilecek adımlara dair senaryolar üretildi.
İlki ve en eskisi 0.25 olan politika faizinde indirim. Zaten
sıfıra yakın politika faizinde 0.10 seviyesine veya sıfıra gerilemek hangi
sorunu çözer? Piyasa politika faizinde indirimle tatmin olur mu ? Elbette
parite çalkalanır, euro bir miktar değer kaybeder ama bu değer kaybı uzun
sürmeyebilir.
İkincisi negatif reel faiz. Mevduat tutanın cezalandırılması
hangi sıkıntıyı aşmada yardımcı olacak gerçekten merak ediyorum. İnsanları
paralarını bankada tutuyorlar diye cezalandırıp onları tüketime yönlendirebileceğini
düşünenlerin bu fikirlerini savunurken sağlam sosyolojik-psikolojik dayanaklara
ihtiyaçları var. Yaratılan para sistem içinde, kredi sisteminde dönsün, reel
sektöre katkı sağlasın deniyorsa bunun çözümü paranın cezalandırılması ile
değil ekonominin geneline dair koşulları iyileştirme, tüketici güvenini
arttırma, yatırımcı teşvik etme anlamında başka yerlerde aranmalı. Yani bu konu
ECB’nin atacağı adımlarla değil, iktidarların atacağı ayağı yere basan, kısa
vadeli olmayan kararlarla olabilir.
Üçüncüsü ve piyasaları en fazla köpürtebilecek başlık ise ECB’nin
Fed benzeri varlık alım programı uygulaması. Draghi de helikopter Bernanke gibi
para dağıtacak ve finansal sistem mutlu olacak. Spekülatif piyasalar bol euro
ile şişecek ama ya reel ekonomi ne olacak? Fed bilançosunu 4 trilyon dolar
büyüttü, SP500 Dow Jones endekslerinde rekor üstüne rekor kırdırıp balon
tartışmalarından başka ne doğurdu? Parasal gevşeme krizin zirve noktasında
alınabilecek ateşin sönmesi için gerekli bir karar olabilir, ateş bugün sönmüş
olabilir ama işsizlik insanların iş bulma ümidi kalmadığı ve iş aramadığı için
düşük, iş bulanlar geçici işlerde ve düşük ücretlerle çalışıyor. Ve yaratılan
paranın eğer geri çekilecekse sistemde tekrar sorun yaratma tehlikesi var. Geri
çekilmeyecekse o başka.
Şimdi ECB devlet tahvillerini ve özel sektör borçlanma
kağıtlarını alsın deniyor. Alsın da, Almaya’nın tahvilini mi alsın Yunanistan’ın
mı? 18 ayrı ülkenin özel sektöründen kamu kağıtlarından öyle bir sepet
yapılmalı ki Alman vatandaşı sistem benim ödediğim vergi üzerinden sorunlu
ülkeleri, o ülkelerin şirketlerini ayakta tutmaya çalışıyor dedirtmesin. Veya kriz öncesinde olduğu gibi
Yunanlı politikacıyı gevşetmesin, Portekizli şirketi gereksiz risklerden uzak
tutsun. İşin içinde teknik sorunların dışında çözülmesi gereken hukuki
problemler de olacak.
Draghi, Bernanke değil. Fed benzeri bir hamleyi daha kötü
günlere (Rusya-Ukrayna gerginliği) saklayıp, adım atacaksa politika faizini
indirip mayıs ayını atlatabilir. Ayrıca hiçbir şey yapmayıp, Euro Bölgesi ekonomisinde
sevindirici iyileşmelerden, muhtemel risklerden bahsedip hiçbir şey yapmazsa
hiç şaşırmam.
Güzel yazmışsın kardeşim tebrik ederim.
YanıtlaSilOrkun ASLAN