ECB toplantısı öncesi son enflasyon rakamları geldi.
Çekirdek enflasyon %1’den %0.7’ye geriledi. Bunun yanında mayıs ayı imalat PMI
rakamları da tahminlerin altında kaldı. Büyüme yok, enflasyon yok, işsizlik
çok. Ufukta deflasyon tehlikesi var.
Tüketicinin zayıf talebi artık Draghi’yi harekete geçirecek
mi, Perşembe öğleden sonra cevabı almış olacağız. ECB üzerinde devam eden
Almanya baskısı bugüne kadar gevşemeye müsade etmedi, Almanların enflasyon
korkusu “herkes ev ödevini yapsın” tavrı, üye ülkeleri daraltıcı politikalara
zorlarken en çok da İspanya, İtalya,
Portekiz gibi yüksek borçlu ülkeler bir türlü toparlanamıyor. Evet devasa borçlu ülkeler bugün krizin hararetli
olduğu döneme göre çok daha düşük faizle borçlanıyorlar, bu rakamlar eminiz
hayallerinde bile yoktu ama sorun sürdürülebilirlik. Çünkü eğer deflasyona
doğru yol alınıyorsa saydığımız ülkelerin yeni bir borç kriziyle karşılaşmaları
söz konusu.
ECB’nin istediği gibi Euro Bölgesi içinde kredi mekanizması
çalışmıyor. Eğer deflasyon kapıdaysa bankacılık sektörünün de sermaye
yeterliliği tartışılacak, kötü kredilerin artma tehlikesi sektörü zorlayacak.
Ortak para birimi uygulayan ama ortak maliye politikaları geliştiremeyen
birliğin sorunlarının merkez bankası hamleleriyle çözüleceğini beklemek ise
sadece sorunları ötelemek, piyasaları şimdilik memnun etmek ama ileride daha
büyük krizleri hazırlıyor olmak anlamına geliyor Bugün ECB’den ve Draghi’den piyasaların
istediği bir şey var; ya şimdi gevşe yada yakında gevşeyeceğine dair sinyal
ver.
ECB’nin her zaman vurguladığı, bütün ihtimallere açık olma,
gerekenin gereken zamanda yapılacağı güvencesi bugün “uygun zaman” konusuna
takılabilir. Böyle bir durumda Euro/Dolar paritesinin 1.3990 seviyesinde ortaya
atılan aylık 80 milyar euro’luk varlık alımı başka bahara kalabilir. Ama Draghi
önümüzdeki dönem için “gerekirse yaparız” derse yine piyasalarda partiyi ilk
bozan kim olur şimdilik belirsiz.
Şimdilik 0.25 olan faizi 0.10, hatta sıfıra çekme kararı,
bankaların ECB nezdinde tuttukları mevduata negatif faiz uygulaması, bankalara
sabit faizli orta vadeli kredi imkanı sağlanması, sisteme verilen likiditenin
geri çekilmemesi, KOBİ’leri destekleyici
bir paket Draghi’nin “daha fazla gevşeyebiliriz” söylemleriyle birleşirse
şimdilik piyasalar istediğini almış olacak. Bütün sayılan başlıklar gerçekten
Euro bölgesini dertlerine deva mı, başka bir tartışma konusu.
Hiç beklenmeyen ve istenmeyen, dolayısıyla kısa vadeli bir
şok yaşatacak gelişme ECB’nin beklenen
hamlelerinden hiçbirini yapmaması olacak. Bu negatif şok. Pozitif şok ise ECB’nin Fed-BOJ benzeri bir
varlık alım programı açıklaması olacak.
Tabii Almanya izin verirse.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder