Trump yönetimi, ABD’nin dış ticaret açıkları nedeniyle mağdur olduğunu savunarak tarifeleri (gümrük vergilerini) çözüm olarak öne sürüyor. Ancak, tarifeler ne ticaret açığını kapatır ne de üretim sektöründeki istihdamı geri getirir.
ABD, 1982’den beri cari açık verirken, Almanya ve Japonya fazla vermesine rağmen, ABD’nin ekonomik büyüme oranı onları geride bırakmıştır. Fakat ekonomik büyüme tek başına halkın refahını garanti etmez; ABD'de gelir eşitsizliği artmış, işçiler iyi ücretli imalat sektöründeki işlerini kaybetmiş, reel ücretler duraklamış ve üniversite mezunu olmayanların yaşam beklentisi düşmüştür.
Tarifeler, ABD dolarının güçlenmesine neden olarak ihracata zarar verir ve ithalatı artırır. Aynı zamanda, üretimde kullanılan ara malların fiyatlarını yükselttiği için yerli sanayiyi de olumsuz etkiler. Sonuç olarak, ticaret dengesi iyileşmez ve imalat sektörü canlanmaz.
ABD'nin ekonomik sorunlarını çözmek için daha iyi politikalar geliştirilmelidir. Önerilen çözümler arasında daha adil bir vergi sistemi, büyük şirketlerin piyasa gücünü sınırlamak, sağlık sistemini iyileştirmek ve iş gücü eğitimini artırmak yer alıyor. Ancak Trump yönetimi bu tür reformlar sunmuyor.
ABD'nin dış borçlarının büyük bir kısmı doğrudan yabancı yatırımlar (FDI) ve hisse senedi yatırımlarından oluşuyor ki bunlar ekonomik büyümeyi desteklemiştir. Örneğin, Nippon Steel’in US Steel’deki hissesi Trump tarafından bile olumlu karşılanmıştır.
ABD’nin temel sorunu düşük ulusal tasarruf oranı ve yüksek yatırımlardır. Federal bütçe açığını kontrol altına almak, ticaret açığını ve imalat sektöründeki düşüşü iyileştirebilir. Ancak mevcut yönetim, sorunun yanlış noktasına odaklanarak tarifeleri bir çözüm gibi sunmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder