10 Mart 2016 Perşembe

DRAGHI VE GAZI KAÇAN GAZOZ TADI

Bugün Avrupa Merkez Bankası’nı (ECB) ve Başkan Draghi’nin basın toplantısını piyasalar heyecanla bekleyecek. Piyasaların beklentisi ECB’nin Euro Bölgesi’ne karşı yönelen tehditlere daha fazla gevşeme ile karşılık vermesi. ECB’den diğer bir beklenti negatif faizde daha aşağıya inilmesi.

ECB kendisine park eden paradan %0,3 oranında ücret (negatif faiz) alıyor. Aralık ayındaki toplantıda piyasaların beklentisi negatif faizin -0,4 seviyesine çekilmesiydi. Bu beklenti gerçekleşmeyince yaşanan hayal kırıklığı bugün tekrarlanmayabilir. Draghi bugün rahat. Gevşeme adımlarına itiraz eden Almanya, Mart ayı toplantısında 25 üye içinde oy hakkı olmayan 4 üyeden biri konumunda.

Merkez bankaları sorunlu dünya ekonomisine herkesi ikna edici çözümler bulmak zorundaymış gibi düşünülebilir. Bu düşünceyi tetikleyen bizzat merkez bankaları olunca, her Fed veya ECB toplantısında piyasaların dalgalanması normal.

Fed’in konut sektörü kaynaklı görülen krize cevabı devasa parasal genişleme olmuştu. Bugün ECB aylık 60 milyar euroluk tahvil alımıyla aynı yoldan ilerlemeye çalışıyor. Ekonomik krizle kırılgan hale gelen dünya için merkez bankalarının anormal tedbirlerine ise bir yenisi eklendi; negatif faiz.

Bölge ekonomisini kurtarmak için ne gerekiyorsa yapacağını söyleyen Draghi, negatif faiz uygulamasıyla olumlu sonuçları amaçlarken başka bir noktadan sıkıştırılıyor. Negatif faiz uygulaması bankacılık sektörünü hırpalıyor. Nitekim yakın geçmişte Avrupa banka hisselerinde yaşanan sert düşüşlerde negatif faiz uygulamasının banka karlarını eriteceği endişesinin büyük payı vardı.

Merkez bankalarınca bulunacak ideal bir çözüm,  her kesimi mutlu eden kararlar dünyası zaten hiç olmadı, olmayacak. Piyasalar açısından bakarsak artık merkez bankalarının daha fazla gevşemeci tavırları nihai faydasını azaltıyor. Uzun bir dönem, özellikle ABD ekonomisi için, kötü ekonomik veriler Fed tarafından sisteme daha fazla para verilmesi ile sonuçlanmış ve dolar ile alınan ne varsa fiyatı yükselmişti. Şimdi parasal gevşeme üzerine negatif faize geçilmesi, piyasa aktörlerini daha riskli varlıklara yöneltiyor. Bir merkez bankası bankalara “bana para getirmeyin, getirirseniz paranızdan %0,3 kesinti yapar size öyle iade ederim” derse, sistemi kredi vermeye zorlar ama sistem kredi verme koşullarını uygun görmezse, paranın gideceği yer spekülatif alanlar olacaktır.

Başka bir sorun daha var.

Merkez bankalarının zor koşullardaki anormal tedbirleri artık piyasa aktörlerini zorluyor. Normal koşullarda ekonominin gidişatına dair öncü sinyaller veren hisse senedi, tahvil-bono piyasaları artık sinyal değil gürültü üretiyor. Piyasaların tepkisi artık daha az anlaşılır durumda. Hatta piyasalar merkez bankaları tarafından “bizi yanlış anlıyorsunuz” şeklinde suçlanabiliyor. Çarpık para politikaları yatırımcıları temel yaklaşımlardan uzaklaştırıp bir uçtan diğer bir uca savuruyor. Hesaplar silinme ihtimaline karşın kurşun kalemle yapılıyor.


Bugün ECB toplantısı ile piyasalar kısa vadede istediğini alabilir ancak artık reel ekonomi için iyi olmayanın piyasa için iyi olmadığı eski normal reflekse doğru adım adım ilerleyen piyasalar, kırılgan ancak umutlu halini koruyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder