İnsan duygusal bir varlık, rasyonel değil. Yani karar
alırken her zaman akla dayanan, ölçülü, hesaplı işler yapmayabiliyor.
Rasyonellikten uzak olmak, insan hayatının her aşamasında
önümüze çıkıyor. Rasyonellikten uzak olmanın pişmanlığını kredi kartı ekstrelerimizde
çok net görebiliriz mesela. Eksteler pişmanlıklarla-keşkelerle dolu.
Borsa yatırımcısının aldığı kararların büyük bir kısmı irrasyoneldir, akılcılıktan
uzaktır.
İMKB için konuşursak en yaygın yatırım stratejisi bilanço
analizine göre veya teknik analize göre oluşur…derseniz yanılırsınız. En yaygın
yatırım stratejisi “kop da gel sıyrıl da gel” dir.
Kop da gel sıyrıl da gel
stratejisi için öyle uzun uzadıya analize, bilgiye, kafa yormaya da gerek yok.
Size dedikodu, söylenti yeter. Dedikoduya söylentiye dayalı olarak işlem
yapanlara dedikodu trader’ı denebilir.
Dedikoducu borsacının geleceğe ilişkin beklentileri, duygularının etkisi altındadır.
Dedikodu iyidir ve gereklidir. Dedikodusuz piyasa olmaz.
Söylenti - dedikodu finansal piyasalarda neler olduğuna
dair oluşan fikrin üzerindeki olumsuz etkisine rağmen gereklidir. Söylenti
ticareti olmasaydı hisse senetlerinin işlem görmesi zorlaşırdı.
Hisse senetlerinin canlı bir piyasada işlem görmesi borsalar
açısından önemli.
Dedikodu ticareti aslında dedikodu ticareti yapmayanlara
daha büyük fırsatlar sunuyor. Söylentileri izleyen yatırımcılar
söylentileri bilgi olarak algılar ve söylentilere bağlı olarak yatırım kararı
verirler. Böylece gerçek bilgiye sahip olan yatırımcılar karşılarında işlem
yapabilecekleri başka yatırımcıları bulabilirler.
Kısa vadede dedikoducular kazanabilir ama dedikoducunun
finansal ömrü uzun olmayabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder