17 Temmuz 2012 Salı

Ekonomide Hurafeler ve Gerçekler


Ekonomiyle ilgilenmek bir tercih değil mecburiyet. Bu mecburiyet noktasında kimileri amatör kimileri profesyonel.

Ekonomi eğitimi alan öğrenci de olsanız, gazetelerde dergilerde ekonomist olarak fikir de beyan etseniz Dr. İnan Doğan’ın size söyleyecekleri var. Çoğu yanlış bilinen, dolayısıyla yanlış yorumlanan temel meseleler. Konuyu “ Ekonomide Hurafeler ve Gerçekler” kitabında detaylı inceleyebilirsiniz. 




Kitaptan alıntılar:

* Doğru analiz yapabilmek için doğru rakamları kullanıp doğru hesaplamaları yapmak gereklidir. Doğru analiz yapabilmek için doğru istatistiklere bakmak gereklidir.

* Nominal faizlerin yüksek mi yoksa düşük mü olduğu enflasyona oranlayarak değil, enflasyondan çıkarılarak hesaplanır. Buna reel faiz denir. Riski az olan ülkeler %2-4 arasında reel faiz öderler, orta riskli ülkeler %4-7 arasında, yüksek riskli ülkeler %7’den fazla.

* Borç stokunun ciddiyeti mutlak rakamlara bakarak değil, GSYİH’ya oranı alınarak ölçülür.

* Dünyanın neredeyse her yerinde ve her zaman fiyatlar artar. Eğer fiyatlar eskiye göre daha az artıyorsa enflasyon düşüyordur, eskiye öre daha fazla artıyorsa enflasyon yükseliyordur. Eğer fiyatlar düşüyorsa, ki bu nadiren olur, buna deflasyon denir.

* Bir ülkenin parası %10 değer kaybederse halkının ne kadar fakirleştiği ülke ekonomisinin dışa açıklık oranına ve kurlardaki değişimin fiyatlardaki etkisine bakarak belirlenir. TL %10 değer kaybederse, halk yaklaşık %1 fakirleşmiştir. Dış ticarete tamamen kapalı ülkeler paralarının değerinin değişmesiyle ne zenginleşirler ne yoksullaşırlar.

* Geliriniz ya da gideriniz döviz cinsinden değilse döviz piyasasından uzak durun, piyasayı sağmaya kalkmayın.

* Ülkede ortaya çıkan tasarruf açığına cari açık denir. Cari açığı azaltmanın en doğru yolu tasarrufları arttırmaktır.

İşçilerin verimliliği arttıkça hem o işçilerin hem o ülkedeki diğer çalışanların aldıkları ücret artacaktır. Gelişmiş ülkelerdeki berberlerin ülkemizdeki profesörlerden daha fazla kazanmasının sebebi budur.

* Gelir dağılımının düzelmesi her zaman işler iyiye gidiyor anlamına gelmez. Yoksulların durumundaki değişimi merak ediyorsanız bakmanız gereken yer gelirlerindeki artış oranıdır.

* El elin eşeğini türkü çığırarak ararmış, dünyanın her yerinde devletin başındakiler de sizlerden topladıkları vergilere maalesef aynı muameleyi yapar.

* Devletler çoğu zaman birşeyleri bahane göstererek vergi ve ceza gibi yöntemleri devreye sokarlar. Çoğu zaman bu uygulamalar bilimsellikten uzak, politik, keyfi kararlara dayandığından problem daha da kötüleşir, ortaya yeni problemler çıkar.

* Paranızı tutup da yatırım fonlarına koymayın kendinizden ziyade beceriksiz fon yöneticilerini ve onların şirketlerini zengin edersiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder