İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş İstanbul’un deniz ulaşımına ve
trafik sorununun çözümüne katkıda bulunmak amacıyla 1987 yılında kurulmuştur.
İDO’nun web sitesine girdiğinizde bu cümleyle karşılaşıyorsunuz. Fakat son
zamanlarda İDO denilince yaşadığımız, okuduğumuz,duyduğumuz şey hep şikayet hep şikayet. Ne oldu İDO’ya da
bir anda neredeyse kendisinden nefret edilen bir kurum haline geldi ?
2011 Haziran’ında İDO özelleştirildi. Tepe-Akfen-Souter-Sera
grubunun oluşturduğu TASS ortak girişim grubu İDO’yu devraldı. Biz de vatandaş
olarak özelleştirmeden sonra daha kaliteli, daha yaygın hizmet bekler olduk.
Öyle ya, özel girişim satın aldıktan sonra kar elde etmek için sunulan hizmette
farklılığa giderdi.
Gitti. Örneğin
Eskihisar-Topçular hattında sıra beklemek istemeyene belli bir miktar
fazla ödeme karşılığı “öne geçme hakkı” sunuldu. Çünkü paran varsa hakkın
vardı. Biz ne hizmeti aldığımızı anlayacak çapta insanlar olmasak da aldığımız
bilet faturalarına “hizmet bedeli” kesildi vs vs.
İş öyle bir noktaya geldi ki İDO yönetiminin yaptıklarına
patron bile itiraz etti.
Aslında konumuz İDO değil. Özelleştirme. Özelleştirme iyidir
diyenler önümüze hep şu iddiaları koydular , ben de itirazlarımı parantez içine
aldım :
1- Özelleştirme
devletten alıp halka vermektir. (hangi şirket büyük grupların eline geçmedi de
halkın hissedar olmasıyla el değiştirdi)
2- Özelleştirme
demokratikleşme getirir. (o kadar özelleştik hala demokratikleşemedik mi?)
3- Özelleştirme
girişim ruhunu kamçılar. (ortada bir kamçı var ama acaba kamçı kimin elinde
kimin sırtında? )
4- Özelleştirme
servetin geniş kitlelere dağılımını sağlar.(buna iddia sahibi bile inanıyor
olamaz)
5- Özelleştirme
toplumu kamburdan kurtarır.(toplumda o kadar çok kambur var ki nedense hep
kazanç sağlayan kamburlardan kurtulma çabası içindeyiz)
6- Özelleştirme
kamu kesimindeki işçi fazlalığını önler.(insanları işsiz bırakarak bu sorunu
aşabilirsiniz doğru)
7- Özelleştirme
yolsuzlukları önlemenin yoludur.(ne özelleştirmeler gördük tamamen
yolsuzluktular)
8- Özelleştirme
biriken borçların ödenmesini sağlar.(mirasyedi gibi,paran mı bitti, varlığını
sat, o kadar sattık sattık,borcumuz azaldı mı? )
Özelleştirme aynı kalitede,bazen daha kalitesiz mal ve hizmetin, daha yüksek fiyatla halka sunulması olmamalı.Neo-Liberal kapitalizm bize değişik yollardan
kazık atmaya devam ediyor. 200 yıl önce hangi güdüyle davranılıyorsa bugün de
aynı. Sadece isimler değişik.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder